ACIYA DOKUNUR GÖLGEM
sisli cam ardında güneşim
gölgem acıyla akar ırmakta
uzun suskunluklar esaretimi çaldı
kime sitem etsem ona mahkum
kimden geçip gitsem onda kalan
kendine aykırı ıssızlık
kendi sesine aşina şölen
içinden çıkamayınca dışında kalan
içinde kalınca mekansız kalan
benim diyeceğim tek şey hiçliğim
bana ait olmayan tebessüm aksi
ağlamak gerekli burada çocukça
hesapsız / kuralsız / aynasız
şöyle sert bir hareketle bakmak
ve birazda gitmek sırtında sayıklama
oysa olmaz bütün bu ışımalar
orta yerinde hayatın bir oyun
ortada bir oyun
ortaoyun
işte ilk sahnem.
... kim silerse gözyaşımı aynamı ona vereceğim
oyunlarımı / acılarımı / ıssızlığımı
beni kim anlarsa onunla gideceğim
kimi anlarsam onunla öleceğim
peki benim için ölmesini kimden isteyeceğim ...
öyle çok işim var ki henüz gölgemin resmini çizemedim
henüz sisli camdan güneşime değmedim
ırmağını geçmedim acının
unutarak yaşadım yapmam gerekenleri
unutulmayı umarak geçtim başağrılarımı
öyle çok işim var ki henüz başa dönemedim
yetmişsekize dönemedim sıcağı göremedim
kerpiç yazgımın gözlerinden öpemedim
ağlamak gerek burada
söz tüketen aynaya ne kalmışsa
ikinci sahnem.
... kim benden bilirse acılarını uçurum çiçeğimi ona vereceğim
görkemli endişelerimi felaketimi
ışıklı tennuremi ona vereceğim
son raksımı son yanışımı
pencereden saydambakışımı ona vereceğim
peki benim için yanmasını kimden isteyeceğim ...
sisli cam ardında güneşim battı
ırmağımı kuruttu temasım
ağlayanı kovmak lazım buradan
yetmez ki şiirime çöl olduğu...
veda sahnem.
... kim gözyaşımı silerse ellerimi ona vereceğim
son temasımı / gayretimi / ümidimi
peki benim için ağlamasını kimden isteyeceğim ...
alinti