ADAM YAZIYOR...
SANIRIM HEPİMİZ AŞAĞI YUKARI AYNI DURUMU YAŞIYORUZ!
Hayatın havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyun olduğunu düşünelim: Bu toplar;
- İşimiz,
- sevdiğimiz,
- sağlığımız,
- dostluklarımız ve
- benliğimizdir.
Bu 5 top içinde bir tek "işimiz" lastik bir toptur. Düşürürsek zıplatabiliriz.
Ancak diğer 4 top camdan yapılmıştır. Düşerse kırılır, yerine konulamazlar.
Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız. Oysa hepimiz o ilk
lastik topu
tutabilmek uğruna diğerlerini kırıp dökmüyor muyuz?
"Neyi ariyorsan sen O'sundur" der Mevlana... Zulmün pesindeysen
zalimsin,aski ariyorsan asik...
Elinden tuttugumuz her sevgili, bizi sürükleyip,kendi iç dünyamizin
derinliklerinde bir kesif gezisine çikarir.
Her iliski, benligimizde bir kazidir aslinda, her sevda ruhumuzun bir baska yüzü...
Her askta kendimizi arariz; o yüzden bulduklarimiz, benzerimizdir.
Resimlerini yan yana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakin
yüzlerine,onlarin suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktir size...
Ask denilen kaleydoskobun buzlu camina gözünüzü dayadiginizda, binbir cam rengarenk isiklar saçarak döndügünü ve her seferinde bambaska sekiller ördügünü görürsünüz.
Her camda, farkli bir renginiz vardir; her sekilde sizden bir parça...
Asklariniz hülasanizdir. Sevdiginiz her adam,beyendiginiz her kadin farkli ruh hallerinizi ele verir;
arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer degistirip yeni sekiller alir ; hepsi siz...
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki isigin yansimasidir aslinda; dilindeki sizinilhaminiz, tenindeki sizin isiniz...
Yoksa hala bir sevdiginiz, o henüz kendinizi bulamadiginizdandir...
Ask, narsizmdir. Sevda, çevrildikçe içinizin farkli asiklarini yakan
eglenceli bir kaleydoskop gibi basimizi döndürüyor.
Ve biz,hep bahari takip ederek dünyayi gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharlari ariyoruz.
Narcissusu'u bilirsiniz;Öyle heybetli ve güzelmis ki, bakmaya dayanamazmis kendine...
Gün boyu ayna karsina geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar
kalçalarini, kivircik saçlarini seyredermis hayran hayran...
Bir gün irmak kenarinda gezinirken, sudaki yansimasina ilismis gözü...
Uzanip,iyice bakmak istemis. Tam gördügünde kendini,dengesini kaybedip düsüvermis irmaga, kapilip gitmis suya...
Yeryüzünün en güzel insaninin öldügünü duyan Tanri, unutulmamasi için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçege dönüstürmüs. Narcissus, nergis olmus.
Kissadan hisse,benden size tavsiye,taze bir nergis verin bugün
sevgilinize...
Sonra da, nerede baharsa mevsim,rotasini oraya çevirip içinizdeki eski baharlara kosan bir gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin, baharin elinizde oldugunu unutmadan...
Gözlerindeki irmaga baktiginizda kendinizi göreceksiniz; dikkat edin de hayran olup düsmeyin!
Düsüp bahar kokulu bir çiçege dönüsmeyin...
**CAN DÜNDAR**