Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır
Sen de anladın ki yapa-yalnızız
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık
Neylersin
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik
Ömrümüz bu talana lâyık değildi
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız
Neylersin
Ah bebeğim, ah
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı
Neylersin
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın
Yusuf Hayaloğlu
__________________