Osmanlı’da Mali Sıkıntı, Sebep ve Sonuçları
Osmanlı bütçe rakamları yüzyıllar boyu sürekli artış göstermiştir. Bu artış sınırlar genişlerken gerçekti fakat, araştırma döneminde olduğu gibi sınırlar daralıp toprak kaybedilirken gerçek olmaktan çıkmıştı. Bu sebeple gelir ve gider rakamlarındaki artışlar büyük ölçüde hesap birimi olan akçenin değerindeki düşmelerden ileri geliyordu. Nitekim bütçe rakamlarını hesap birimlerindeki değer kaybı katsayısına böldüğümüzde gerçek rakamlara ulaşmaktadır. Gelir ve gider rakamlarının büyümesi kadar bunların arasındaki farkında artması ve gelir rakamlarına karşı giderlerde olan artmanın daha çok olması mali alanda alandaki sıkıntının açık bir delili sayılabilir. Giderlerdeki bu artışlar daha çok savaş zamanlarına denk gelmiş ve devlet bu dönemlerde borçlarının gününü erteleyerek açığı kapatma yoluna gitmiş artı devlet içinden borç alarak bu açığı kapatmaya çalışmıştır. Bunun yanında avarız vergilerini arttıran devlet, aslında sadece özel hallerde alınan bu vergiyi devamlı hale getirmiş ve arttırmıştır. Bu durumda devletin içinde bulunduğu mali sıkıntının bir göstergesidir.
Çok sık yapılan savaşlar ve bu savaşların uzun sürmesi en büyük etken olarak ortaya çıkar.
1.Askeri Harcamalardaki Artışlar
a) Mevacip (ulafe) sorunu: Askeri birliklere üç ayda bir ödenmesi gereken mevaciplarin ödenmesinde görülen gecikmeler büyük bunalımlara sebep olmuştur. Öncelikle ulufesi geciken askeri birlikten başlayarak genişleyen ayaklanmalara yol açmıştır.
b) Cülus bahşişi sorunu: Çok sık padişah değişikliğinden kaynaklanan bu bahşiş sıkıntısı da devletin mali sorununu tetiklemeye yetmiştir.
c) Çok sık olan savaşlar ve orduya sağlanması gereken erzak savaştan çıkmış ordunun eksiklerini tamamlamak, orduyu eski düzenine gelecek şekilde yenilemek bir sürü ek masraf demekti. Bu da meli buhranın sebepleri arasındadır.
d) Devlet kadrolarındaki şişmeler: Geçim sıkıntısı yüzünden devlet görevlilerinin ek bir görev peşinde koştukları görülüyordu. Divan görevleri, medreseler, kadılıklar, evkaf mukaataları gümrükler büyük bir gizli işsiz kitlesi barındırarak kamu câri harcamalarını kabartımıştır.
2- Üretim Yetersizliği ve Gelir Düşüklüğü
a) Tarım teknolojisindeki gerilik
b) Dış talebin çok oluşundan dolayı hammaddelerin dışarıya kaçırılması
c) Üretim yetersizliğinin getirdiği vergi kaybı
3- İç Güvensizlik Ortamının Oluşması
a) Özellikle başkent ve çevresindeki sık görülen ayaklanmalar
b) Eşkıyalık hareketleri
c) Ayanların güçlenmesi ve otorite üzerindeki etkilerinin artması
d) Yolsuzluk, vergi kaçakçılığı, yurt dışına hammadde kaçakçılığı, rüşvetin artması ve bu olayların halkı olumsuz etkilemesi huzursuz etmesi
e) Köylülere mültezimlerin baskısı ve vergilerini ödeyemedikleri için tefecilerin ellerine düşmeleri şehirlere göçleri hızlandırmış bu da tarım arazisinin işlenmesini yavaşlatması, güçleştirip durdurması
4- Dış Borçlanmadaki Artış
Dış borçlar daha Kırım Savaşı’nın finansmanından itibaren başlamıştır. Bu borçlanmalardan önemli birisi halka ve devlete verdiği zarar artık açıkça görülen kağıt paranın kaldırılması (ilgası) için yapılmıştır.
5- Devletin bu kötü gidişatın yanında Avrupa’daki bilimsel teknolojik gelişmelerin olması, coğrafi keşifler, denizciliğin ilerlemesi ticaretin gelişmesi ve yeni ticaret yollarının bulunması gibi sebepler devletin bu gelişmeleri takip edemeyişinden dolayı diğer alanlarda olduğu gibi mali alanda da gerilemeler yaşanmasına sebep olmuştur.
Giderlerin büyük boyutlara ulaşması ve mali derlik geçici ve kalıcı bir çok tedbirin alınmasına sebep olmuştur. Böyle bir durumda başvurulacak en pratik tedbir harcamalarda tasarrufa gitmek ve bir takım kısıtlamalar yapmaktır. Büyük bir ordu beslemek zorunluluğu bu tür uygulamayı sınırlandırmakla birlikte zaman zaman silahlı kuvvetler kadrolarında ve saray giderlerinde indirimler yapılabilmiştir. Yine hazine borçları ertelenmiş, mankura dayalı enflasyon denemesi ve para ayarlamaları gibi önemli sakıncalar doğuran geçici tedbirler alınmıştır. Kalıcı tedbirlerden olan cizye reformu Tazminat’a kadar süren ve cizye gelirlerini önemli ölçüde arttıran başarılı bir teşebbüstür. Olağan üstü vergi türü olan avarız vergileri bu dönemde olağanlaşmış ve bu türden nüzül, sürsat ve iştirâ gibi aynı mükellefiyetler nakdi mükellefiyetlere çevrilmiştir. Diğer yandan yeni vergiler koyma ve vergi zamları yolları araştırılmış savaş zamanlarında toplanan imdadiye dönem içinde düzenli bir vergi haline getirilmiştir. Vergi konusunun korunması için çalışmalar yapılırken, üretimin arttırılması gayesiyle çeşitli tedbirler alınmıştır. Bütün halk kesimleri gibi devlet adamlarına da ek yükümlülük getirilmiş, müsadereler zaman zaman büyük miktarlara ulaşmıştır.
Dönem; savaşlar iç güvensizlik, teknolojik gerilik batının iktisadi hamlesi gibi sebeplerle iç üretimin, dolayısıyla gerçek gelirlerin düşük olduğu bir dönemdir. Özellikle bu nedenle sanayileşme için gerekli olan ürün fazlası ve sermaye birikimi söz konusu olmamıştır. Dönem başlara iç ve dış güvenliğin sağlandığı ve fakat bünyevi geriliklerin giderilemediği bir ortamda sona ermiştir.
Artan merkezi ihtiyaçlar şiddetli bir nakit sıkıntısı yarattığından timer sisteminin merkezi ekonomiye bağlanma vetiresi güçlenmiştir. Ayan gibi mahalli güçlerin ortaya çıkışı toprakta özel mülkiyete dayanan yeni bir oluşuma, eyalet ekonomilerini zayıflatan ve bunun yanında merkezi yönetimi daha da güçsüzleştiren yeni bir bozulmaya yol açtı. Bize göre kendine has bir sistem olan Osmanlı ekonomisi dönem içerisinde kendini yenilemek için gerekli olan enerjiyi elde edememiştir....alinti